top of page

Vekaletsiz İş Görme

Güncelleme tarihi: 23 Oca 2023

Vekaletsiz İş Görme, Türk Borçlar Kanunu’nun 526 ila 531. Maddeleri arasında düzenlenmiştir. TBK m. 526 uyarınca; Vekâleti olmaksızın başkasının hesabına iş gören, o işi sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak görmekle yükümlüdür.


Yani kanunda vekaletsiz iş görmenin 4 unsurundan bahsedilmiştir. Bunlar; başkasına ait bir işin bulunması, o işin görülmesi, iş görme iradesi ve vekalet ilişkisinin bulunmaması. Belirtmek gerekir ki iş gören kişinin, işin başkasına ait olduğunu bilerek hareket etmesi şart değildir. Sadece yapılan işi yapma iradesi göstermesi yeterli görülmüştür.


Vekaletsiz iş gören kişinin sorumluluğu TBK m. 527’de düzenlenmiştir. Bu kanun hükmüne göre vekaletsiz şekilde iş gören kişi her türlü ihmalinden sorumlu olacaktır. Ancak iş gören kişinin bu işi yapma sebebi iş sahibinin zarar görmesini engellemek ise iş görenin sorumluluğu hafifleyecektir.


Diğer yandan vekaletsiz iş gören kimse, iş sahibinin açıkça veya örtülü olarak yasaklamış olmasına karşın bu işi yapmışsa ve iş sahibinin yasaklaması da hukuka veya ahlaka aykırı değilse, beklenmedik hâlden de sorumlu olur. Bu noktada vekaletsiz iş gören kimsenin sorumluluktan kurtulmak için öne sürebileceği tek şey o işi yapmamış olsaydı bile, bu zararın beklenmedik hâl sonucunda gerçekleşeceğini ispat etmesi olacaktır.


TBK m.528 uyarınca iş gören kişi, sözleşme ehliyetinden yoksunsa -örneğin kısıtlanmış bir kişiyse- ancak zenginleştiği ölçüde veya iyi niyetli olmaksızın elinden çıkardığı miktarla sınırlı olarak sorumlu olacaktır. İş gören kimsenin haksız fiillerden doğan daha kapsamlı sorumluluğu ise saklı tutulmuştur.


Kanunda vekaletsiz iş görmeye ilişkin olarak bahsedilen son husus ise iş sahibinin hak ve borçlarıdır ve bu konuda üçlü bir ayrıma gidilmiştir:


· İşin iş sahibinin menfaatine yapılması hâlinde

· İşin iş görenin menfaatine yapılması hâlinde

· İşin iş sahibi tarafından onaylanması halinde


Öncelikle işin iş sahibinin menfaatine yapılması halinde; iş gören kimse, zorunlu ve yararlı masraflarını faiziyle talep edebilecektir. Bunun yanı sıra eğer ortada bir zararı söz konusuysa hâkimin takdir edeceği tutarda zararını da iş sahibinden isteyebilecektir.


Şu kadar ki iş görenin vekaletsiz iş görmesi sonucunda umulan sonuç gerçekleşmemiş olsa bile, iş gören kimse işi yaparken gereken özeni göstermiş ise yine bu masraflarını ve zararını talep edebilecektir. Bunun yanı sıra kanunda iş gören kimseye, yapmış olduğu giderleri alamadığı takdirde, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ayırıp alma hakkı da verilmiştir.


İş sahibinin menfaatine yapılan iş görmeye örnek olarak bir evin yandığını gören kimsenin yangını söndürmek için yaptığı işler vekaletsiz iş görme olarak nitelendirilecektir. Bu noktada iş görenin, bir zararı bertaraf etme iradesi de bulunduğundan kanun hükmü nedeniyle sorumluluğu hafifleyecektir.


Diğer bir hal olan işin iş görenin menfaatine yapılmış olması halinde; iş sahibine iş görmeden doğan faydaları edinme hakkı verilmiştir. Ancak iş sahibi, bu edinimleri sonucunda zenginleştiği ölçüde, iş görenin de masraflarını ödemekle yükümlü kılınmıştır. Uygulamada bu hale gerçek olmayan vekaletsiz iş görme de denilmektedir.


Son ihtimal olarak da iş sahibi yapılan işi uygun bulmuşsa taraflar arasındaki ilişkiye vekâlet hükümleri uygulanacaktır.




Comments


© 2021 - Bu site Köker & Eryılmaz Hukuk ve Danışmanlık Ofisi tarafından oluşturulmuş olup tüm hakları saklıdır.

  • Twitter
  • Instagram
  • LinkedIn
bottom of page