Yapay Zekanın Hukuka Entegresi
- Mehmet Berke Eryılmaz
- 22 Kas 2021
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 20 Oca 2023
Küreselleşen, teknolojikleşen ve gitgide sosyalleşen dünyada hukuk alanı da bundan doğal olarak etkilenmektedir. Bilişim teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla beraber Bilişim Hukuku, Bilişim Suçları, Fikri Mülkiyet Haklarının Sosyal Ağlarda Korunması ve sair birçok alt hukuk disiplinleri ortaya çıkmıştır.
Her ne kadar ortaya çıkan disiplinler –şu aşamada- bir ilerleme, teknolojikleşen dünyaya bir ayak uydurma gibi gözükse de aslında Dünya’da yaşanan gelişmelere ve bu gelişmelerin diğer disiplenlerde yarattığı etkilere kıyasla çok sınırlıdır.
Yapay zeka kavramının belki de dünyada en ileri seviyesini bizlere göstermekte olan Boston Dynamics adlı şirket robot tasarımları ile bilinmektedir. Bu şirketin Atlas adlı insansı bir robotu, BigDog adlı dünyanın en gelişmiş engebeli arazi robotu, Spot adlı köpek robotu ve daha birçok geliştirilmiş yapak zeka robotları bulunmaktadır.
Son olarak yaşanılan pandemi döneminde BD şirketinin Spot isimli köpek robotları Singapur’da parklarda sosyal mesafe uyarılarında bulunmakla görevlendirilmiştir. Önceki ay ise bu robotlar tabletlerle donatılarak doktorların Koronavirüs hastalarının odalarına girmesini sağladı.
Vermiş olduğum örnekler en yakın tarihli ve basit örneklerdir. Üzerinde durmak istediğim konu ise yapay zekanın her geçen gün hayatımızın içerisine girişidir. Şu ana kadar hukuk disiplini tarafından çok sınırlı şekilde kabul gören yapay zekanın gelecekte ne gibi şekillerde kullanılabileceği ise büyük soru işaretidir.
Bir yapay zeka programı kolaylıkla verilen kuralları ezberleyebilmekte ve buna göre neden sonuç ilişkisi doğrultusunda sonuç hükmü verebilmektedir. Buradan yola çıkarak bir yapay zekanın hakimin görevini yerine getirebileceği düşünülebilir.
Sıfır hizasından bakılarak sırf kanuni düzenlemelerin getirdiği cezai kuralların yapay zekaya eklenmesi ve bu cezai kuralların sonuçlarının öğretilmesi ile birlikte, yapay zeka kolaylıkla işlenen suça karşılık gelecek cezayı hesaplayabilecektir.
Bu şuan için çok uç gözükse de gidişatımız aslında yapay zekaya sahip insansı hakimlerin, avukatların, savcıların çok uzakta olmadığını göstermektedir.
Tabi bunun gerçekleşebilmesi için çok temel bir kriter daha bulunmaktadır. Hakimlik mesleğinin vazgeçilmezi, vicdani kanaatin yansıması takdir hakkı. Bahsetmiş olduğum yapay zekaya sahip hukuk uzmanlarının ortaya çıkabilmesi için onların “takdir hakkına” da sahip olabilmesi, kendisinin düşünebilmesi ve vicdani kanaatine göre hüküm verebilmesi gerekmektedir. Şu aşamada olayın en imkansızlaştığı nokta bu gibi duruyor. Zira bir robotun tamamen kendi kendine düşünmesi ve takdir de bulunması –şu aşamada- mümkün gözükmüyor.
Diğer yandan ise yine gün geçtikçe insanları tanımaya başlayan ve ona göre davranan yapay zekaların ortaya çıkışı da bizlere bu noktada göz kırpıyor. Belki de bir şekilde hukuk kurallarının işlenmesinin ardından yaşanmış örnekler ve verilmiş içtihatlarla donatılmış bir yapay zekanın test çalışmalarına şahit olacağımız günler gelebilir.
Kim bilir neler göreceğiz, şahsım adına konuşacak olursam ben bu gelişmelerden oldukça ümitli ve heyecanlıyım.
Av. Mehmet Berke ERYILMAZ

Yorumlar